Bu menkıbe, Gavsu'l Azam'ın kız çocuğunu erkek çocuğuna çevirmesi hakkındadır. Değerli okuyucular bu menkıbe sakın garip bir menkıbe olarak gelmesin. İnsanların anne karnında cinsiyetlerini belirleyen temel etken, Allah (Celle Celalühü)’ın sonsuz kudretidir. Bu kudret her zaman her şeye kadir olan tektir. Zaman zaman bizlerin anormal olarak algıladığı işleri gerçekleştirebilir. Tıpkı Hazreti Musa’nın asası gibi. Hazreti İsa'nın eliyle şifa bulan çaresizler gibi. Sevgili Peygamberimiz'in elinde şehadet getiren taş gibi... Elinin değdiği yemeklerin bereketlenmesi gibi. İşte sonsuz kudretin sahibi bir şeye ol dediğinde olmaması mümkün müdür? Asla mümkün değildir. İşte burada bu kudret, sevgili bir mahbub kulun vesilesiyle ortaya çıkıyor.
Eş-şeyh Muhammed Sadık el-Kadiri eş-Şihabi es-Sadi anlatıyor;
Şeyhim, şeyh Davud el-Kadiri’den işittim. O dedi ki; bir adam Gavsu'l Azam’ın yanına gelerek:
- ‘Bu büyük kapı, ihtiyaçların yönü (Allah (Celle Celalühü)’tan istenmesinde vesile olan ve kurtuluşun merkezidir. Ben de o kapıya yöneliyorum. Ve bir erkek çocuk istiyorum” der. Gavsul Azam:
-“Allah’u Teâlâdan sana istediğini vermesini talepte bulundum. İstediğini sana verecek dedi.” Adam, Hazreti Gavsu'l Azam’ın meclisinde, Gavs'ın huzurunda her gün bulundu. Mutlak kudret sahibi olan Allah’u Teala'nın hikmetiyle adamın bir kız çocuğu doğdu. Adam kız çocuğunu alarak Gavsu'l Azam'a getirir ve:
-“Bizim konuşmamız erkek çocuğuydu, bu ise kız çocuğudur” der. Gavsu'l Azam adama:
“Onu sar ve eve götür. Gayb örtüsünün arkasından neyin zuhur edeceğini göreceksin” der. Adam, kız çocuğunu sarar, alır ve evine götürür. Örtüyü açtığında Allah’u Teala'nın kudretiyle kız çocuğunun erkek çocuğuna dönüştüğünü görür.